Merhaba;
35 yaşındaki sorunlu hamilelikten sonra doğum bitmiş . Her şeye rağmen Anneydim.
Bebeğim çok küçüktü. Öyle fotoğraflarını beğendiğim kız çocuklarına da benzemiyordu
Öyle bildiğiniz bebekler gibi değildi ; küçücüktü. Küvezde 1.270 gr (100 gr ödemi de düşersek) 38 cm 'di. Küvezde en küçük bebek bezi bile koltuk altına gelen ama güçlü güçlü nefes alan kocaman bir kızdı o.
35 gün dokunamamıştım. Sadece küvezi sevdim usul usul...
Her gün süt poşetleriyle hastaneye gidiş gelişlerim oldu.(toplam yol 3 saat) Beni acile alabilen tek özel hastane oydu çünkü. Damağı yarık olduğu için ememiyordu.
Maalesef iyi bir yeni doğan doktorum olmadı. Her soru soruşum sancılıydı. Cevaplar yeterli değildi. Cevap vermekten sıkılan soru sormaktan sıkılmayan anne ilişkimiz oldu doktorla.Bir gün doktor hanıma"ne zaman bebeğimi eve götürebilirim?" diye sordum .Çok doğal olarak o da "bir şey diyemem 8 aylık doğan bebeğimizi yeni kaybettik , net bir şey diyemem dedi.
Nasıl vahşice bir cevaptı.
Eve gitmek istemiyordum anlamı yoktu. Hatırlıyorum 4 günlük doğum yapmıştım korsemi takıp çalışmaya gittim.
Sonrasında hastanede bize biberon önerildi emmediği için. Doktorumuzun önerdiği biberon yüzünden çocuğum devamlı kusuyordu. Araştırmalarımız sonucunda yeni doğan bebek biberonu ie sorunu çözmüştük.
Nihayet en güvenli alanımıza evimize gelmiştik..
SEVGİ ÇINAR
Merhaba, Bizim oğlumuz da yaklaşık 27 haftalık kadar doğdu. Zaten bir ay öncesinde serklaj ameliyatı geçirerek onu kaybetme korkusunu fazlasıyla yaşamıştım. Hiç erken doğum yapacağım ihtimali aklıma gelmedi. Herkes 30 haftayı bir bulalım ondan sonra sıkıntı yok doğsa da diyordu. Ben hiç kondurmadım. Hep kızdım içimden niye böyle deniyor benim bebeğim 38 haftada doğacak. 37 haftada dikişler alınacak, zaten taşımamaya açık olan rahim hemen doğumu başlatacak ve ben hep hayalini kurduğum gibi oğlumu normal doğumla dünyaya getireceğim. Sonra doğar doğmaz ten tene temas kuracağım, hatta çocuk doktoru eğer tıbbi bir zorunluluk yoksa onu benim kucağımdayken kontrol edecek. Ondan sonra da yanında yatırmaya alıştırma, kucağa alıştırma laflarına inat onu kucaktan indirmeyeceğim. Hayat işte acil su gelmesiyle acilin kapısından girerken ikinci ve çok kuvvetli bir şekilde tekrar onu kaybetme korkusu yaşadım. Kapıdan girdiğimde eşimin ağlaması yüzündeki çaresizlik (ikinci kez) beni daha da üzdü. Ona hiç kıyamadım. Beni kontrol ederlerken, ameliyattayken, doğuma alındığımda o dokuz doğurdu dışarda. Şimdi 23 gündür bebeğimiz küvezde. Güçlü bir bebeğim var. Çok garip sanki ondan güç alıyorum. Anne ben halledicem merak etme diyor sanki. Bu son iki gün çok korktum ciğerle ilgili sorunu olunca. İnşallah atlatacağız bunu da. Bir kere ultraasonda bize herşey tamam işareti yapmıştı eliyle.
YanıtlaSilKısacası prematüre annesi olmak
korkmak demek
bebeğinin güçlü olduğuna inanmak demek
benzer hikayeleri dinleyi teselli olmak demek
normal hayata dönsem acaba herşey de normal devam eder mi demek
bir yandan da normal hayatın devam etmesine gıcık olmak demek
umut etmek demek
görünce dokunamamak bir dokunsam hayat boyu bırakmayacagım demek
ya hiç dokunamazsam demek
o nefes alamıyormuş ben niye alıyorum o zaman demek
yanlıs yetistirme pahasına onu cok sımartacagım demek
evimize bir gelsin butun yaramazlıklarına göz yumacağım demek (tabi sabrımın bazen taşacağını bilerek)
bütün duvarları boyasın varsın ne var yani demek
sağlıklı nefes alıp düzgünce gözü görsün kalıcı hasar kalmasın yeterki diye dua etmek demek
kameradan takip ederken üstü siyah örtü ile kapalı küvezin etrafını kontrol etmek herşey rutin ohhh demek sorun yok demek
küvezin üstündeki fanus kukuleta alt bezi sırıngadan tedavi planını tahmin etmeye çalışmak demek
Ben hep oğlum olsun istedim. Allah nasip etti çok şükür. Eskiden beri hep oğlumun tekmelerini hissetmeyi tüm ömrüm boyunca bekledim. Doğuma girmeden önce hafif hafif karnımda oynayışı, bazen dışarıdan tümsekler yapması beni çok mutlu ederdi. Daha da tekmelesin o günleri sabırsızlıkla bekliyorum derdim. Onun varlığını hissetmek sadece tuvalete gidebildiğim o günlerde bütün gün moralimi yüksek tutmaya yetiyordu. Her yaptığımı konuşuyordum onunla. Bak annecim şimdi sağa döneceğiz, şimdi tuvalete gideceğiz. Şimdi su içeçeğiz. Bir anda yok olunca çok büyük bir şok oldu. Sağlıklı büyüsün de ben sabrederim. Yeterki sağlıkla alalım oğlumuzu kucağımıza.
Prematüre annesi olmak zormuş, sonunda oğlumu kucağımıza alacağız umudunu hep diri tutmaya çalışmak demekmiş. Eşinle sarılıp ağlamak birbirine bakıp çaresizce ne olduğunu anlamaya çalışmak demekmiş. Beraber düşüp beraber düştüğün yerden kalkmak demekmiş. Büyüklerimize birşey olur üzülür hasta olurlar kaygısı taşımak demekmiş. Bu zor süreçte daha iyi kenetlenen gerçek bir aile olmak demekmiş. Oğlumuz da katılınca ailemiz daha da tamamlanacak, O günleri göreceğiz Allahın izniyle...
Tüm annelere babalara ve özellikle de prematüre annelerine ve babalarına iyi dileklerimi dualarımı yolluyorum. Güzel günler görmek dileğiyle...