25 Şubat 2017 Cumartesi

MACERA BAŞLIYOR...

Herkese merhaba,

Ben 2 çocuk annesi bir ev hanımıyım.

Sıradan sayılabilecek bir hayatım var.Yani dışarıdan bakıldığında öyle görünüyor olabilir.ama aslında…

Etrafımdaki bir çok insan  neden mesleğimi yapmadığımı (ki aslında Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeniyim.),neden koca parası yemeyi tercih ettiğimi (ki aslında koca parası yemiyorum sadece eşimle iş bölümü yaptık) ,neden fazla kilolarımı vermeye çalışmadığımı (ki aslında vermeye çalışıyorum ama geleneksel aile tipine örnek bir aile olduğumuz için veremiyorum) ve daha bir çok konuyu sorgulayıp, yargılayıp çoğu zamanda kınayıp durdu.Ama kimin umurunda?
Hayat bana güzel…

İki çocuğum var ve ikisi de planlanmış çocuklar. Bir çok koşulun oluşmasını bekledik. Bir çok şey için hazırlandık. Bir sürü kitap,makale,blog karıştırdık.Bir sürü eşya aldık. Doğum sonrası başımıza gelecekleri biliyoruz diye düşünerek doğum öncesinde bolca vakit geçirdik eşimle. Seyahat ettik ki bu ,bizim ailece yapmayı  en çok sevdiğimiz şeylerin başında geliyor.

Hamile kaldığım günden beri  mahalle baskısına maruz kaldım.Ama aslında doğduğumdan beri bu duruma alışkın olduğum için  bünyeme ağır gelmedi.

Ben öyle kendi bildiğimi okurum,kimseyi takmam,çok okurum,çok bilirim,kimseye kulak asmam diyenlerden değilim.Taşra sayılan bir şehirde,kalabalık bir ailede,geleneksel sayılabilecek yöntemlerle büyüdüm.Kimseye saygısızlık etmemeye özen gösteririm ve fakat genellikle kendi bildiğimi yaparım.

Dedim ya seyahat etmeyi hep çok sevdik ailece.Hamileyken de çok fazla seyahat ettim.İnsanların “dur artık yerinde,uçakta doğuracaksın” laflarına aldırmayıp Mısır çöllerinde elimde su şişeleriyle yürümüşlüğüm var hamileyken. Canım çiftlikte (A.O.Ç) tost yemek istiyor diye gecenin 2 buçuğunda giyinip ,kuşanıp dışarı çıkmışlığım da var. O zaman da duyan herkes ”aayy mikrop yuvasıdır oralar, niye orada yiyorsun ki? Evinde yapsana temiz temiz”demişti. Ama ben onlara da fazla kulak asmamıştım. Hatta o gece gittiğimiz büfede patates kızartması bitmişti de ben hamileyim diye temiz yağda yeniden kızartma yapmışlardı. Ne büyük mutluluk düşünsenize.

Bu ve benzeri  bir sürü örnek var hamileliğim ve hayatım boyunca ama dedim ya ben insanları kırmadan ama kendi bildiğimden de pek şaşmadan yolumda ilerledim.

Çok keyifli bir hamilelik geçirdim ve nihayet mutlu gün geldi.İlk işaretle hastaneye koştuk.Saat sabah 07.30.Doğum gece 02.50.10-15 kişi falandık hastanede. Herkes bir şeyler söylüyor,yorum yapıyor,espriler havada uçuşuyor…Habire resim çekiniyoruz. Kamera bir köşeye kurulmuş  sürekli  kayıtta.
İşte o kutlu an!!!


Kızım kucağımda.Eski hayat bitti.

MACERA BAŞLIYOR…

FUNDA

1 yorum:

  1. Muhteşem ve çok akıcı bir yazı olmuş. Ne güzel anlatmışsın sevgili Funda... Kalemine sağlık...
    Sevgiler...
    Hafize...

    YanıtlaSil