20 Mart 2017 Pazartesi

BİR ANNE DRAMI 'TUVALET'


İnsan ömrünün ortalama 75 yıl olduğunu varsayarsak, bu ömrün 3 yılını tuvalette geçiriyormuş. Oldukça uzun bir süre gibi geldi bana.  Ama bu araştırmanın daha ilginç tarafı anne baba olanlarda bu süre artıyormuş.
Bence abartıyorlar. Ne alakası var ihtiyaç sonuçta. Anayız diye tuvalete de mi gitmeyelim? İçimizde mi tutalım napalım? Ama şöyle bir şey de duydum aramızda kalsın çocuğu bırakacak birini bulunca ‘ay nasıl karnım ağrıdı bir çocuğa baksan da ben bi tuvalete gitsem’ diyip telefonu da çaktırmadan cebine sokup sosyal hayata tuvalette bağlanan anneler varmış. Ay nasıl kınadım, hiddetle ve şiddetle kınadım. Olacak iş mi yani? Sen çocuğu bırak tuvalette rahatına bak.
Şaka bir yana tuvaletin ne kadar kıymetli bir yer olduğunu anne olunca anladım. Yalnız kalabildiğim tek yer tuvalet ve duş. Gerçi çocuğu oyalayacak biri yoksa oralarda da yalnız değilim. Klozette otururken gelir paçamdan çekiştire çekiştire kaldırır. Halbuki ben tam dünya barışını sağlayacak bir proje üretiyorum, planlar, programlar, son basamağına geliyorum. Ve o sesi duyuyorum ‘Annnnnnnnneeeee’ ve bütün proje yalan oldu. Ne olacak şimdi dünya barışı kim verecek bunun hesabını?  Bilirsiniz eski Yunan filozofları daire halinde tuvalet görevi gören deliklerin üzerinde oturur ve felsefe yaparlardı. Günümüze gelen en önemli düşüncelerin temeli orada atıldı. Bu yüzden çok önemlidir benim için.
Hani bir karikatür var kadın çocukları babalarına bırakmış tuvalette uyuyor. Kocası kapıyı vuruyor ‘hayatım iyi misin uzun zamandır içerdesin de’ . Bir dönem hayatımızın en huzurlu yeri oluyor tuvalet. Allah onları yanımızdan eksik etmesin de napalım biz tuvalette de yaşarız. Neyse yeter bu kadar tuvalet muhabbeti
Sevgilerle,
Tuvaletten yazan anne
Tecrubelianneler_ozge can

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder