18 Mart 2017 Cumartesi

  • Çocuğumuzda kabızlık var diyorsanız,
  • Çocuklarda kabızlığın en sık nedeninin kökeninde psikososyal sorunların yattığını belirten Kanber, 'Çocuklarda en sık neden (%95) kökeninde psikososyal sorunların yattığı kabul edilen fonksiyonel kabızlıktır. Bu çocuklarda bağırsak hareketleri seyrek ve güçsüzdür. Buna bağlı olarak bağırsak geçişi yavaşlamıştır. Geçiş yavaşlaması, kalın bağırsakta dışkının daha uzun süre kalmasına ve sıvı kısmının daha fazla emilmesine, dolayısıyla dışkının sertleşmesine yol açar. Dışkı sayısı azalmış ve kıvam serttir. 
  • Çocuklarda daha seyrek olarak; anal bölgenin doğumsal yapı ve uyarı anomalileri, tiroit bezinin yeterince çalışmaması, elektrolit problemleri, bazı bağırsak hastalıkları, metabolik sorunlar ve bir takım ilaçların kullanılması kabızlığa neden olabilir. Kabızlık çoğunlukla, kaka yaparken canı yanan bir çocuğun duyduğu ağrıyı kaka yapmasına bağlamasıyla başlar. Ağrının nasıl başladığı çok da önemli değildir. 
  • Önemli olan çocuğun sert ya da kalın kaka yapmasıyla canının yanmasıdır. Çocuklar canlarını acıtan bir şeyi bir daha yapmak istemeyecek kadar akıllıdır. Çocuk kaka yapmayla ilgili korku duymaya başladığında müzmin kabızlık döngüsü başlar. Ağrı nedeniyle çocuk kakasını tutmaya çalışır. 
  • Tuvalete gittiğinde bağırsağını tam olarak boşaltmaz. Zaman içinde bağırsak duvarı genişler ve içeriği giderek artar. Bu nedenle kabızlığı olan çocuklar çok kalın ve sert kaka yapma eğilimindedir. Sert dışkı kalın bağırsağın son kısmından geçerken çatlaklara ve yırtılmalara neden olur. Bunun verdiği ağrı ile çocuk dışkılama hissi duyduğunda kendisini kasarak, dışkının ilerlemesini ve ağrı hissini önlemeye çalışır. Daha çok tutulan dışkı daha çok sertleşir ve bu kısır döngü tekrarlar. Bu durumda dışkılar büyük çap ve hacme ulaşır. Ancak büyük gayretle çıkarılabilir. Küçük çocuklar bu hisse kapıldıklarında çok huzursuzlaşır, renkleri solar, sessiz bir odaya ya da koltuğun arkasına saklanır veya bir mobilyaya tutunarak parmak ucuna kalkar. Bu davranışlar ağrıya verdikleri yanıttır. Korku nedeniyle kakalarını tutmaktadırlar. Sonunda, çocuk kalın ve sert de olsa kakasını yapar fakat bu nedenle de canı yanar. Duyduğu ağrı çocuğun kaka yapmaya yönelik korkusunu pekiştirir ve sorun büyüyerek devam eder. Artık ağrı ve korku kısır döngüsü başlamıştır' ifadelerini kullandı.

  • ÖNERİLER
  • Büyük çocuklarda meyve suyu tüketiminin artırılması gerektiğine işaret eden Kanber, 'Yalnızca anne sütü ile ya da formülle beslenen 4 aydan büyük bebeklerin diyetine meyve suyu (üzüm, armut veya kuru erik suyu) ekleyin. Daha büyük çocuklarda meyve suyu tüketimini artırın. 4-6 aylıktan büyük bebeklerin diyetine bol miktarda lif içeren bebek mamaları ekleyin. Çocuğunuza bol miktarda lif içeren meyve ve sebzeler verin (bezelye, fasulye, kereviz, enginar, brokoli, Brüksel lahanası, karnabahar, taze fasulye, ıspanak, pırasa, domates, salatalık, marul, havuç, olgun muz, kayısı, şeftali, armut, elma, portakal, üzüm, çilek, incir, erik vs), diyetteki süt ve süt ürünlerini azaltın. Kuru üzüm, incir kurusu, kuru kayısı, kuru erik ve hurma posa içeriği yüksek besinlerdir. Tüm taneli tahıllardan yapılan yiyecekleri arttırın (kuru fasulye, mercimek, kepekli gevrekler, kepekli krakerleryulaf ezmesi, esmer pirinç, kepekli ekmek; çocuk 4 yaşından büyükse patlamış mısır) Bol sıvı tüketip yeşil sebze ve salataları tüketmesini sağlamaya çalışırken, makarna ve pilav gibi nişastadan zengin kabızlığa neden olabilecek yiyecekleri azaltın. Büyük çocuklara günde 1-2 kaşık zeytinyağı içirilebilir. Küçük çocuklarda geçici olarak çocuğunuzu bezleyin. Kakasını yaparken canının yanmayacağı konusunda güven verin. Kakasını yaptığında onu kutlayın. Kakasını tutması, tuvalete oturmak istememesi ya da eğitime direnç göstermesi durumunda baskı yapmaktan, ceza vermekten ya da fiziksel zorlama yapmaktan kaçının. Yemeklerden, özellikle de kahvaltıdan sonra 10 dakika boyunca tuvalete oturtarak düzenli bir tuvalet alışkanlığı oluşturmaya çalışın. Diyet ve eğitimle çözülemeyen veya kabızlık dışında ilave sorunları olan çocuklarınızın varlığında mutlaka bir doktora müracaat edin' dedi.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder