Çocukta dil gelişimi
Dil gelişimi de aslında zihin gelişiminin
bir parçasıdır. Dil, çocuğun doğuştan getirdiği bir yetenektir. Bütün çocuklar
doğuştan tüm dilleri öğrenebilme yeteneğine sahiptir.
Çocuğun konuşması geliştikçe, kendini kontrol yeteneği de
artar. Davranışlarını düzenlemede ve başkalarını etkilemede sözcüklerin gücünü
keşfeder.
Dil gelişimi çocuktan çocuğa farklılık
gösterse de gelişim süreci evrenseldir. Nörolojik, organik ve sağlık bozulduğu
olmadığı hâlde, bazı durumlarda çocuğun konuşmasında gecikme söz konusu
olabilmektedir. Duygusal nedenler (sevgi ve şefkat yoksunluğu, kardeş
kıskançlığı, şoklar vb.), ailede dilin sürekli tartışma aracı olarak
kullanıldığı bir ortamda, çocuğun konuşmaya karşı olumsuz bir tutum takınması,
anne-babanın çocuğa aşırı koruyucu davranması sonucu, çocuğa istek ve
gereksinimlerini ifade etme fırsatının verilmemesi (yani çocuğun konuşmaya
özendirilmemesi), anne babanın çocuğa ilgisiz davranması çocukta dil
gelişiminin gecikmesinin en önemli nedenleridir.
Çocuk 2 yaşına kadar konuşmasında önemli aşamalar
kaydetmiştir. 2 yaşında dağarcığı 1000 sözcüğe çıkmıştır. Dil bilgisi
kurallarına uygun cümleler kurar. Cümlelerinde sözcükler arasında anlamsal ilişkiler
vardır. Piaget'ye göre 3-6 yaş arasındaki konuşmalarda da benmerkezcilik
kendini gösterir. Başkalarının görüşlerini dikkate almadan konuşur. Yeni
sözcükler öğrenmeye isteklidir. Konuşmasında akıcılık gelişmeye başlar.
Konuşmalarında söyleyiş hataları yapabilmektedir. 3 yaşın sonuna doğru
"ve" bağlacını kullanarak cümlelerini ekleyebilmektedir. "Ben,
sen, o" gibi kişi ifadelerini doğru olarak kullanır.
Geçmiş, şimdiki zaman ve gelecek zaman ifadelerini kullansa
da zaman kavramı gelişmediğinden, çoğunlukla hata yapmaktadır. "Bu ne, o
kim?" sorularını çok sorar.
4 yaşında, dil bilgisi kurallarına
uygun, anlaşılır cümleler kurar.
Çevresindekilere
sürekli olarak sorular sorar. Soruları "Neden, nasıl, ne zaman?"
gibi daha ayrıntılı yanıt gerektiren özelliktedir. Sorularını birbirinin
ardınca sıralar. Basit düzeydeki tekerlemeleri, şiirleri, şarkıları
öğrenmekten ve tekrar etmekten çok hoşlanır. Öykü dinlemeyi ve anlatmayı
sever.
5 yaşında, konuşması bir yetişkininki gibi uzun cümlelerden
oluşmaktadır. Soru sormaya devam eder.
Olayları, duygu ve düşüncelerini belli bir sırada anlatabilir. Karar vermekten
ve seçim yapmaktan hoşlanır. Kitaplarla çok ilgilidir. Kendisine kitap
okunduğunda ses ile kitaptaki semboller arasında ilişki kurar. Böylece, aynı
kitap daha sonra tekrar okunduğunda, hangi sayfada nelerin anlatılacağını
bildiğinden, atlanan bir şeyi kolaylıkla fark edebilir.
6 yaşında yaklaşık 10.000 sözcüğün anlamını bilebilir. Soruları,
önceki yaşına göre biraz daha azalmıştır. Dilini, aynen bir yetişkin gibi
kullanabilir. 4-7 sözcük kullanarak cümleler kurar. Cümlelerinde bağlaçlar
kullanır. Sözcüklerin kişi ve çoğul eklerini doğru olarak kullanır. Çoğu
kavramlar (renk, boyut, şekil vb.) geliştiğinden konuşmalarında sıfatlar dikkati
çeker. Nesneleri sıfatları kullanarak ayrıntılı ve iyi bir şekilde
tanımlayabilir.
ÇOCUĞUNUZU DESTEKLEMEK İÇİN. NELER YAPABİLİRSİNİZ?
> Çocuğu düşünme düzeyinin üzerinde
bilgi edinmesi için zorlamayın.
> 3-6 yaşlarında çocukların bellekleri daha
çok kısa sürelidir. Bu nedenle öğretilecek bilgiler bölüm bölüm açıklanmalıdır.
> Çocuğa bilgiyi hazır olarak vermek
yerine, deneme yanılmalarla veya araştırmaya yönelterek kendisinin bulmasını
sağlayın.
> Çocuğu öğrenmeye güdüleyin.
> Algılama, kavram geliştirme, bellek ve hatırlama gücü vb. zihinsel süreçleri
kullanmada bir sorun yaşanıyorsa, organik bozulduk olasılığını da dikkate alın.
>• Öğrenmeye hazır olduğunda ilgili
materyal ve ortamı hazırlayarak etkinliği yapmasına fırsat verin.
> Çocuğun nesnelerle deneyimini
artırmak için
algılarının gelişiminde çok önemli olan
araçları çevresinde yeterince bulundurun.
> Oyun, yaratıcı düşünceyi geliştirdiğinden,
oyun oynamalarına izin verin.
> Dramatizasyon,
yaratıcılık başta olmak üzere,
çocuğun algılamasını, problem çözmesini ve dil gelişimini
desteklediğinden, onu bu tür etkinliklere yönlendirin.
> Çocuğun bağımsız düşünce
geliştirmesine yardımcı olun.
> Çocuğa, özgürce kendini ifade
edebileceği
bir ortam hazırlayın. Çalışmalarına müdahale
etmeyin ancak gerektiğinde ona rehberlik edin.
> Sanata olan
ilgisini artırmaya
çalışın.
Çünkü sanat,
kişisel duyguları ifade etmenin en iyi
yoludur ve sorunları çözme, düşünce üretme ve iletişim kurmaya yarayan
etkinlikleri içerir.
> Çocuğa çevresindeki nesne ve
olaylarla ilgili
sorular sorun ve onların sorularına basit, anlaşılır
yanıtlar verin.
> Çocuğa bol bol kitap okuyun.
Dinlediği öykü
ile ilgili sorular
sorun. Resimlere bakarak onun da öykü anlatmasını isteyin.
> Çeşitli durum ve olayları ifade eden
resimleri kesme-yapıştırma ile bir araya getirmesine ve bunun üzerinde
konuşmasına fırsat verin.
> Onunla dil bilgisi
kurallarına uygun cümlelerle, düzgün bir
şekilde konuşarak iyi bir model olun.
> Çocuğun tüm sorularına geçiştirerek
ve onu susturarak değil, sabırla yanıt verin.
>• Çocukla sadece televizyon veya
bilgisayar karşısında iletişim kurmayın. Bunun yerine birlikte yapabileceğiniz
yürüyüş, spor, oyun, sinema, tiyatro, gezi vb. etkinlikleri tercih edin. Çünkü
bu etkinlikler çocuklarda iletişiminizi arttıracağı gibi onun dış dünyayı daha
iyi tanımasına yardımcı olacaktır.
> Çocuğun duygu ve düşüncelerini ya da
gereksinimlerini ifade edebilmesi için fırsat verin. Bu onu konuşmaya
özendirecektir.