17 Şubat 2017 Cuma

ÇOCUKLARIMIZA SEVGİYİ PAYLAŞMAYI VE YARDIM ETMEYİ ÖĞRETMEK



Merhaba,
Yıllardır sosyal yardım projelerine, gönüllü projelere, vakıf ve derneklere elimden geldiğince destek vermeye çalıştım ve çalışmaya devam ediyorum. Yardım, paylaşma ve cömert olmayı hayatımın bir parçası olmaktan çıkartıp, karakterimin bir parçası haline getirmeye gayret ediyorum. Ve bu yolculukta yolumun @okuyananne Pınar Sevim hanım ve @momsofturkey Türkiye Anneler Platformu ile kesişmesinin ve  bu projeye katkıda bulunarak bu güzel insanlarla bir araya gelmemin, her zaman olduğu gibi şimdi de hayatın bana sunduğu yeni bir ödül olduğunu düşünüyorum. İlk yazımı @momsofturkey projesinden esinlenerek ‘Çocuklarımıza sevgiyi, paylaşmayı ve yardım etmeyi nasıl teşvik edebileceğimiz üzerine kızımla olan tecrübelerimiziekleyerek yazdım.

        ÇOCUKLARIMIZA SEVGİYİ PAYLAŞMAYI VE YARDIM ETMEYİ ÖĞRETMEK

Okulların açılmasıyla kızım da bu sezon yeni okul ve yeni arkadaşlara uyum sağlamaya çalıştı. Artık 2. dönemdeyiz ve bayağı bir adapte olduk. Ancak ilk günler kızımın  bir gözlemi olmuştu ve gelip bana anlatmıştı.
‘Anne serviste bir arkadaşım var. Her sabah ‘Günaydın’ diyorum, kafasını çevirip bana cevap vermiyor’
Aslında bu benim çok şaşırmadığım bir durum. Bazen aynı plazada çalıştığımız insanlarla, aynı apartmanda ki komşularımızla yaşadığımız durum değil mi?
Kızıma sordum:
- ‘Peki arkadaşın cevap vermeyince kendini nasıl hissediyorsun?’
- ‘KÖTÜ.
-‘Peki ne yapmayı planlıyorsun?’ dedim. Baktım pek bir cevap yok. Belli ki benden bir destek bekliyor.
- ‘Su’cum 2 tane seçeneğin var. Dilersen arkadaşına günaydın demeyi kesebilirsin. Dilersen de sana bir gün karşılık verene kadar günaydın demeye devam edebilirsin, karar senin’ dedim.
- ‘GÜNAYDIN demeye devam edeceğim’ dedi.
- ‘Peki nasıl istersen’ diyerek kendisi konuyu açana kadar kapadım. Yaklaşık 2 hafta sonra Su yanıma geldi ve – ‘Anne biliyor musun arkadaşım bugün bana GÜNAYDIN dedi’ diye mutluluğunu paylaştı. Bende en az Su kadar mutlu olmuştum. 

Benim için önemi büyük olan diğer bir hikayemizi daha aktarmak istiyorum. Kızım geçen yaz odasını toplarken artık oynamadığı oyuncakları torba yapmış ve bana ‘Bunları oyuncakları olmayan çocuklara vermek istiyorum’ diye geldi. O gün duyduğum gurur ve mutluluk ve gönül ferahlığını kelimelere dökmem mümkün değil.

Ama bu iki hikayeden yola çıkarak, biz ailelerin  ‘Çocuklarımızı diğerlerine yardım etmeye, paylaşmaya, sevgisini, ilgisini göstermeye nasıl yardım edebilirizi’ yazabilirim diye düşündüm.

Araştırmalar aslında çocukların paylaşmak ve başkalarına yardım etmek için köklü bir iç güdüye sahip olduklarını gösteriyor. Hatta bir ararştırma; bebeklerin başkalarından almaktan çok daha verici olduklarını göstermekte’ Öyle görünüyor ki, aslında çocukların doğasında paylaşma ve sevgilerini gösterme fazlaca var. Ancak zaman içerisinde aile tutumları ve çevresel faktörlere göre davranışlarında değişiklikler olabiliyor.

Peki biz çocuklarımıza maddi ve manevi paylaşmanın ve cömertliğin, kişisel mutluluğa olumlu etkisini nasıl anlatabilir ve onları nasıl teşvik edebiliriz? 

MODEL OLUN
Çocuklar hem sevgisini gösterme de hem de paylaşma, yardımlaşma anlamında cömertliklerini aile bireylerinin bir tanesinden model alıe. Wilhelm  of Indiana Universitesinden Mark Ottoni’nin yaptığı araştırmaya göre; ailelerin cömertlik ve paylaşma hakkında çocuklarıyla yaptıkları sohbetlerin , çocuğun paylaşım ve cömertliğine önemli katkısı olduğu nu gösteriyor.

Bana göre çocuklara ‘Cömert ol, günaydın de, eşyalarını paylaş!’ gibi tembihlerde bulunmak yerine, bunları öncelikle kendimiz yaparak çocuklarımıza örnek olmalıyız. Kızımı büyütürken ‘Günaydın demelisin, eşyalarını paylaşmalısın’ gibi sözler kullanmadım. Sadece kendim herkesi selamlamaya ve bir çok gönüllü aktivitelerde bulunmaya, paylaşmaya özen gösterdim. Bir gün bir baktım ki Su her bulunduğu ortamda insanları selamlamayı, teşekkür etmeyi hiç aksatmıyor.

ÇOCUKLARA İNSANLARIN NEDEN YARDIMA İHTİYAÇ DUYDUKLARINI AÇIKLAYIN
Bizler biliyoruz ki çocuklar yaptıkları her eylemin bir sebebi olduğunu bilmek isterler. Bu başkalarına yardım konusunda da değişmez. Evet biz yardıma muhtaç olanlara el uzatmalıyız ama neden? Gerekçelerini mutlaka çocuğumuza açıklamalıyız. Neden yardım ediyoruz? Neye yardım ediyoruz ? Neden yardıma ihtiyaçları var? gibi..

ÇOCUKLARIN YAPTIKLARI YARDIMIN ETKİSİNİ GÖRMELERİNİ SAĞLAYIN
Araştırmalar maddi yada manevi yapılan cömertliğin olumlu geri dönüşünü görebildiğimiz takdire, yeni bir deneyim için motive olduğumuzu gösteriyor.

Kızımla yine ayırdığı oyuncak ve kitaplarını vermek üzerr semtimizde saatlerce Suriyeli aile aradığımız gün aklıma geldi. Sonunda çocuklarıyla bir köşede oturan bir anne bulmuştuk. Su, koşarak 4-5 yaş civarında ki çocuğa hediye paketi yaptığı oyuncak ve kitapları vermişti. İki çocuğun birbirine sevgi ve mutlulukla dolu bakışlarını keşke size tarif edebilsem...

ÇOCUKLARIMIZA SEÇİM HAKKI VERİN
Yapılan tüm araştırmalarda; insanlar başkalarına yardım konusunda zorlandıklarında yada harici bir ödülle teşvik edilmeye çalışıldığında motivasyonlarının düştüğü görülmüştür.

Netta Weinstein ve Richard Ryan’ın yaptığı araştırmalarda insanların maddi ve manevi yaptıkları yardımların tamamen gönülden ve kendi iradeleriyle karar verdikleri ve motive oldukları gözlemlenmiş. Dolayısıyla çocuklara seçenek sunmanın, istemediklerinde zorlamamanın önemi büyük,  aksi takdirde yaptıkları eylemin ev ödevi yapmaktan bir farkı kalmayacaktır.

Evde her sene bir köy okuluna yaptığım kitap kampanyalarının toplama ve kolileme kısmında kızıma ‘Bana yardım etmek ister misin?’ yada ‘Bu kitaplar senin yaşıtlarına gidiyor, kütüphanenden katkıda bulunmak ister misin?’ gibi zorlamadan, kızımın kendi kararına bıraktığım soruların cevaplarına hep olumlu dönüş aldım.Belki kızıma sormadan yada zorlayarak yardım yapmasını isteseydim Su paylaşmaktan bu kadar mutlu olan bir çocuk olmayabilirdi.

Seminerlerimde, yazılarımda, hatta her ortamda hep dile getirmeye çalıştığım bir görüşüm var ki sanırım sizlerle de sık sık paylaşıyor olacağım. 

Kullandığımız eşyalar, oturduğumuz evler ve hatta üzerimizdeki elbiseler dahil aslında hiç bir şey bizze ait değil. Doğanın kanunu oalrak çıplak geliyoruz ve çıplak gidiyoruz. Bu dünyaya bırakabileceğimiz tek bir şey var o da SEVGİ ve PAYLAŞTIKLARIMIZ.

Zaten HAYAT sevdikçe, sevgimizi gösterdikçe ve bir elimizi diğer bir ele dokundurdukça GÜZEL.

Sevgiyle.

Pınar Holt

KAYNAK:  How to Help Kids Learn to Love Giving By Jason Marsh | December 14, 2016

1 yorum: