Merhaba,
Yıllardır
sosyal yardım projelerine, gönüllü projelere, vakıf ve derneklere elimden
geldiğince destek vermeye çalıştım ve çalışmaya devam ediyorum. Yardım,
paylaşma ve cömert olmayı hayatımın bir parçası olmaktan çıkartıp, karakterimin
bir parçası haline getirmeye gayret ediyorum. Ve bu yolculukta yolumun @okuyananne
Pınar Sevim hanım ve @momsofturkey Türkiye Anneler Platformu ile kesişmesinin
ve bu projeye katkıda bulunarak bu güzel
insanlarla bir araya gelmemin, her zaman olduğu gibi şimdi de hayatın bana
sunduğu yeni bir ödül olduğunu düşünüyorum. İlk yazımı @momsofturkey
projesinden esinlenerek ‘Çocuklarımıza sevgiyi, paylaşmayı ve yardım etmeyi
nasıl teşvik edebileceğimiz üzerine kızımla olan tecrübelerimiziekleyerek
yazdım.
ÇOCUKLARIMIZA SEVGİYİ PAYLAŞMAYI VE
YARDIM ETMEYİ ÖĞRETMEK
Okulların
açılmasıyla kızım da bu sezon yeni okul ve yeni arkadaşlara uyum sağlamaya
çalıştı. Artık 2. dönemdeyiz ve bayağı bir adapte olduk. Ancak ilk günler
kızımın bir gözlemi olmuştu ve gelip
bana anlatmıştı.
‘Anne serviste bir
arkadaşım var. Her sabah ‘Günaydın’ diyorum, kafasını çevirip bana cevap
vermiyor’
Aslında
bu benim çok şaşırmadığım bir durum. Bazen aynı plazada çalıştığımız insanlarla,
aynı apartmanda ki komşularımızla yaşadığımız durum değil mi?
Kızıma
sordum:
-
‘Peki arkadaşın cevap vermeyince kendini
nasıl hissediyorsun?’
- ‘KÖTÜ.
-‘Peki ne yapmayı
planlıyorsun?’ dedim.
Baktım pek bir cevap yok. Belli ki benden bir destek bekliyor.
- ‘Su’cum 2 tane
seçeneğin var. Dilersen arkadaşına günaydın demeyi kesebilirsin. Dilersen de
sana bir gün karşılık verene kadar günaydın demeye devam edebilirsin, karar
senin’ dedim.
- ‘GÜNAYDIN demeye
devam edeceğim’
dedi.
- ‘Peki nasıl
istersen’ diyerek
kendisi konuyu açana kadar kapadım. Yaklaşık 2 hafta sonra Su yanıma geldi ve –
‘Anne biliyor musun arkadaşım bugün bana
GÜNAYDIN dedi’ diye mutluluğunu paylaştı. Bende en az Su kadar mutlu
olmuştum.
Benim
için önemi büyük olan diğer bir hikayemizi daha aktarmak istiyorum. Kızım geçen
yaz odasını toplarken artık oynamadığı oyuncakları torba yapmış ve bana ‘Bunları oyuncakları olmayan çocuklara vermek
istiyorum’ diye geldi. O gün duyduğum gurur ve mutluluk ve gönül
ferahlığını kelimelere dökmem mümkün değil.
Ama
bu iki hikayeden yola çıkarak, biz ailelerin ‘Çocuklarımızı diğerlerine yardım
etmeye, paylaşmaya, sevgisini, ilgisini göstermeye nasıl yardım edebilirizi’
yazabilirim diye düşündüm.
Araştırmalar
aslında çocukların paylaşmak ve başkalarına yardım etmek için köklü bir iç
güdüye sahip olduklarını gösteriyor. Hatta bir ararştırma; bebeklerin
başkalarından almaktan çok daha verici olduklarını göstermekte’ Öyle görünüyor
ki, aslında çocukların doğasında paylaşma ve sevgilerini gösterme fazlaca var.
Ancak zaman içerisinde aile tutumları ve çevresel faktörlere göre
davranışlarında değişiklikler olabiliyor.
Peki biz
çocuklarımıza maddi ve manevi paylaşmanın ve cömertliğin, kişisel mutluluğa
olumlu etkisini nasıl anlatabilir ve onları nasıl teşvik edebiliriz?
MODEL OLUN
Çocuklar hem sevgisini gösterme de hem de paylaşma, yardımlaşma
anlamında cömertliklerini aile bireylerinin bir tanesinden model
alıe. Wilhelm of
Indiana Universitesinden Mark Ottoni’nin yaptığı araştırmaya göre; ailelerin
cömertlik ve paylaşma hakkında çocuklarıyla yaptıkları sohbetlerin , çocuğun
paylaşım ve cömertliğine önemli katkısı olduğu nu gösteriyor.
Bana
göre çocuklara ‘Cömert ol, günaydın de, eşyalarını paylaş!’ gibi tembihlerde
bulunmak yerine, bunları öncelikle kendimiz yaparak çocuklarımıza örnek olmalıyız. Kızımı büyütürken ‘Günaydın
demelisin, eşyalarını paylaşmalısın’ gibi sözler kullanmadım. Sadece kendim
herkesi selamlamaya ve bir çok gönüllü aktivitelerde bulunmaya, paylaşmaya özen
gösterdim. Bir gün bir baktım ki Su her bulunduğu
ortamda insanları selamlamayı, teşekkür etmeyi hiç aksatmıyor.
ÇOCUKLARA
İNSANLARIN NEDEN YARDIMA İHTİYAÇ DUYDUKLARINI AÇIKLAYIN
Bizler
biliyoruz ki çocuklar yaptıkları her eylemin bir sebebi olduğunu bilmek
isterler. Bu başkalarına yardım konusunda da değişmez. Evet biz yardıma muhtaç
olanlara el uzatmalıyız ama neden? Gerekçelerini mutlaka çocuğumuza
açıklamalıyız. Neden yardım ediyoruz? Neye yardım ediyoruz ? Neden yardıma
ihtiyaçları var? gibi..
ÇOCUKLARIN
YAPTIKLARI YARDIMIN ETKİSİNİ GÖRMELERİNİ SAĞLAYIN
Araştırmalar
maddi yada manevi yapılan cömertliğin olumlu geri dönüşünü görebildiğimiz
takdire, yeni bir deneyim için motive olduğumuzu gösteriyor.
Kızımla
yine ayırdığı oyuncak ve kitaplarını vermek üzerr semtimizde saatlerce Suriyeli
aile aradığımız gün aklıma geldi. Sonunda çocuklarıyla bir köşede oturan bir
anne bulmuştuk. Su, koşarak 4-5 yaş civarında ki çocuğa hediye paketi yaptığı
oyuncak ve kitapları vermişti. İki çocuğun birbirine sevgi ve mutlulukla dolu
bakışlarını keşke size tarif edebilsem...
ÇOCUKLARIMIZA SEÇİM
HAKKI VERİN
Yapılan
tüm araştırmalarda; insanlar başkalarına yardım konusunda zorlandıklarında yada
harici bir ödülle teşvik edilmeye çalışıldığında motivasyonlarının düştüğü
görülmüştür.
Netta
Weinstein ve Richard Ryan’ın yaptığı araştırmalarda insanların maddi ve manevi
yaptıkları yardımların tamamen gönülden ve kendi iradeleriyle karar verdikleri
ve motive oldukları gözlemlenmiş. Dolayısıyla çocuklara seçenek sunmanın,
istemediklerinde zorlamamanın önemi büyük,
aksi takdirde yaptıkları eylemin ev ödevi yapmaktan bir farkı
kalmayacaktır.
Evde
her sene bir köy okuluna yaptığım kitap kampanyalarının toplama ve kolileme
kısmında kızıma ‘Bana yardım etmek ister
misin?’ yada ‘Bu kitaplar senin
yaşıtlarına gidiyor, kütüphanenden katkıda bulunmak ister misin?’ gibi
zorlamadan, kızımın kendi kararına bıraktığım soruların cevaplarına hep olumlu
dönüş aldım.Belki kızıma sormadan yada zorlayarak yardım yapmasını isteseydim
Su paylaşmaktan bu kadar mutlu olan bir çocuk olmayabilirdi.
Seminerlerimde,
yazılarımda, hatta her ortamda hep dile getirmeye çalıştığım bir görüşüm var ki
sanırım sizlerle de sık sık paylaşıyor olacağım.
Kullandığımız
eşyalar, oturduğumuz evler ve hatta üzerimizdeki elbiseler dahil aslında hiç
bir şey bizze ait değil. Doğanın kanunu oalrak çıplak geliyoruz ve çıplak
gidiyoruz. Bu dünyaya bırakabileceğimiz tek bir şey var o da SEVGİ ve
PAYLAŞTIKLARIMIZ.
Zaten
HAYAT sevdikçe, sevgimizi gösterdikçe ve bir elimizi diğer bir ele
dokundurdukça GÜZEL.
Sevgiyle.
Pınar
Holt
YÜREĞİNİZE SAĞLIK PINAR HANIM...
YanıtlaSil